3 Aralık Dünya Engelliler Günü: Engellilerin yaşamı engelle dolu
Türkiye’de yaşayan yaklaşık 10 milyon engelli yurttaş her gün sosyal hayattan iş yaşamına, eğitimden sağlık haklarına kadar birçok sorunla mücadele ediyor. Birleşmiş Milletler tarafından “Dünya Engelliler Günü” kabul edilen 3 Aralık’ta yaşadıkları sıkıntılara dikkat çekmek, farkındalık oluşturmak amaçlanıyor.
Cumhuriyet, karşılaştıkları engellere dikkat çekmek amacıyla 2 yaşından beri çocuk felci olan Türkiye Omurilik Felçlileri Derneği üyesi 46 yaşındaki Rabia Ekinci ile İstanbul’da Şirinevler Meydanı’nda bir gün geçirdi. Bankalara, eczaneye ve diğer dükkânlara engelli rampası olmadığı için giremeyen Ekinci, çoğu sokağa darlığı ya da asfaltın bozuk olması nedeniyle kullanamadı. Bir markette ise giriş kapısına konan engelli rampası dik ve akülü sandalyeye uygun değildi. Çıkış kapısındaki rampanın önünde ise meyve ve sebze paletleri bulunuyordu.
Birçok binada ise engelli rampası ya yoktu ya da olması gereken genişlikte değildi. ATM’den para çekmek için bankamatiğe doğru gittiğimizde ise neredeyse tüm bankamatikler engellilere uygun yükseklikte değildi. Çoğu eczanenin girişinde de engelli rampası yoktu.
Ekinci, “Sokağa çıktığımda bir eczaneye gidip ilacımı alamıyorsam, alışveriş yapıp ihtiyaçlarımı karşılayamıyorsam bu büyük bir sorun. Yaşamayan ya da empati kuramayan anlayamaz. Bu konuda belediyelerin engelli derneklerinden destek alarak düzenlemeler yapması gerekir” dedi.
MADDİ DESTEK SORUN
Manuel ve akülü sandalye fiyatlarının yüksek olduğuna dikkat çeken Rabia Ekinci, “SGK, tekerlekli sandalyelerin çok az bir kısmını karşılıyor. Engelli bireyler istihdam edilmediği için kendi başlarına bu ücretleri ödeme şansları olmuyor. Bazen bir yolda gidiyoruz ve yolun sonunda engelli rampası olmadığında yolu geri dönmek zorunda kalıyoruz. Bu nedenle aküler daha erken bitebiliyor. Öte yandan yolların bozukluğu nedeniyle sandalyeler de yıpranıyor. Ortalama 2 yılda bir sandalye almak gerekiyor” ifadelerini kullandı.
Engellilik Sağlık Kurulu Raporu alırken sorun yaşadıklarını da kaydeden Ekinci, raporların “bağımlı-yarı bağımlı- bağımsız” olarak 3 kademeye bölündüğüne işaret etti. “Ailem bana baktığı için bakım aylığı almak istediğinde devlet sen tam bağımlı değilsin yarı bağımlısın diyerek yardım vermiyor. Tam bağımlıdan kasıt da yatalak olmak” diyen Ekinci, engelli anneleri çalışamadığı için bu kriterler nedeniyle destek almadıklarına vurgu yaptı.